Bir dehayı yakından tanımak isteyenler için başucu kitabı

Bence Manguel'in hayatındaki en kilit olay, öğrenciliğinde Borges'e dört yıl süresince kitap okuması. Borges de süper bir kişilik; kör olmasına rağmen kitaplardan, yazmaktan, okumaktan vazgeçmiyor, hayata küsmüyor.

Ödüllü yazar okuma tutkum / merakım depreşti ve Alberto Manguel'den Borges'in Evinde kitabını okudum. Eskiden beri biyografi, otobiyografi, anı, günlük, söyleşi, anlatı okumayı severim (amma velakin mektup bir türlü sevemedim). Bu kitabı seçmemin sebebi bir taşla iki kuş vurmaktı; hem yazarı, hem de yazılanı tanıyacaktım. Tabii ikisini de araştırdım.

Jorge Francisco Isidoro Luis Borges Acevedo veya bilinen adıyla Jorge Luis Borges, Arjantinli öykü, deneme yazarı, şair ve çevirmen. Büyülü gerçekçilik akımının önde gelen isimlerindendir ve gerçeküstücülük konusunda yazdığı denemeleri ile ünlüdür.

24 Ağustos 1899?da bütün mal varlığını kaybetmiş, İngiliz asıllı bir ailenin ilk çocuğu olarak Buenos Aires?te doğdu. Babasının edebiyata olan düşkünlüğü, Borges?in çocukluğundan itibaren edebiyata yönelmesine sebep oldu. Küçük yaşta İngilizceyi öğrendi. 1914?te babasının göz ameliyatı sebebiyle ailesiyle yurtdışına çıktı ve Birinci Dünya Savaşı?nın patlak vermesiyle, savaş yıllarını yurtdışında geçirmek zorunda kaldı.

Cenevre?de Calvin Koleji?ne devam eden Borges, burada Almanca, Fransızca ve Latince öğrendi. Bu dönemde sembolizmden etkilendi. 1921?de Buenos Aires?e geri dönen Borges iki yıl sonra ilk kitabını yayımladı. 1931?den itibaren Arjantin?in en önemli edebiyat dergisi Sur?da düzenli olarak yazmaya başladı. Düzyazıyla şiiri birleştiren kendine özgü yazım tarzında çok sayıda eser verdi.

Borges, 1955?te aileden gelen kalıtsal rahatsızlığından dolayı görme yetisini tümüyle kaybetti. Yapıtlarının yazımını annesi, sekreterleri ve arkadaşları devraldığı için uzun metinlerden ziyade kısa öykü ve şiire yöneldi. 1961?de Samuel Beckett?le paylaştığı Formentor Edebiyat Ödülü, Avrupa?da ün kazanmasını sağladı. Şiir, kısa öykü ve denemelerden oluşan eserleri dünya çapında yayımlandı.

Borges fantastik öğeleri ağır basan kendine özgü tarzıyla, 20. yüzyılın önemli edebiyatçılarını etkiledi. 14 Haziran 1986?da hayatını kaybetti.

Kitapları: Ficciones (1998), Alef (1998), Brodie Raporu (1999), Alçaklığın Evrensel Tarihi (1999), Kum Kitabı (1999), Yedi Gece (1999), Dantevari Denemeler / Shakespeare?in Belleği (1999), Sonsuz Gül (2002), Evaristo Carriego (2002), Öteki Soruşturmalar (2005), Şifre (2009), Yaratan (2011), Atlas (2012), Tartışmalar (2014), Düşsel Varlıklar Kitabı (2015) Sonsuzluğun Tarihi (2015).

Alberto Manguel, Arjantinli yazar ve çevirmen. Çek bakıcısından İngilizce ve Almanca öğrendi. Anadili İspanyolcayı ise 1955?te Arjantin?e döndükten sonra öğrendi. Öğrenciliğinde Jorge Luis Borges?e dört yıl süresince (1964-1968) kitap okudu. Yaşamını Fransa, İtalya ve İngiltere gibi değişik ülkelerde sürdüren Manguel, 1988?den beri Kanada vatandaşı. Yazarlığı yanında çokdilli bir çevirmen, antoloji yazarı ve yayıncı olarak uluslararası ün kazanan Manguel?in başlıca yapıtları arasında Hayali Yerler Sözlüğü, 1992?de McKitterick Ödülü?nü kazanan romanı Yabancı Bir Ülkeden Haber Geldi ve Kanada?da Kurmaca Dışı dalında Genel Vali Edebiyat Ödülü?nü kazanan Resimleri Okumak: Aşk ve Nefretin Tarihi sayılabilir.

Bence Manguel'in hayatındaki en kilit olay, öğrenciliğinde Borges'e dört yıl süresince kitap okuması. Borges de süper bir kişilik; kör olmasına rağmen kitaplardan, yazmaktan, okumaktan vazgeçmiyor, hayata küsmüyor.

Dikkatimi çeken bir şey; Borges devamlı okuyor / okutuyor. Körlüğü, okuma ve yazma sevdasına engel değil. Sevse de sevmese de edebi değeri olan tüm yazarları okuyor. Gerektiğinde sevmediği bir yazar da olsa alıntı yapıyor. Borges'in hafızası süper, okuduklarını ?daha doğrusu okunanları? ezbere biliyor. Borges, edebiyat dışında sinema ve müzik konusunda da derin bilgiye sahip. Konuşmaları, eleştiri ve tavsiyelerinden anlaşılıyor.

Normalde okuduğum bir kitapta adı geçen, yazar, kitap, sanat eserini araştırırım, hatta okumaya, dinlemeye, seyretmeye çalışırım. Ama Borges, derin bilgisi ile öyle çok isim zikretmiş ki hangisine yetişebilirim bilmiyorum?

Bir bölümde: "Kaplanlar, çocukluğundan beri Borges'in simgesel hayvanıydı. Bir keresinde, Kipling'in içinde kaplan ruhu geçen bir öyküsünü okurken 'Kaplan olarak doğmamamız ne büyük talihsizlik' demişti. İlk karalamalarından biri de müsvedde defterinin iki sayfasına birden, renkli pastel boyalarla çizdiği, çizgili bir kaplandı."

Kitap anlatı olduğu ve Borges'in evindeki söyleşiyi anlattığından, evdeki çekimlerin fotoğrafları da var. Böylece Borges'i daha yakından tanıyorsunuz. Okumak benim için çok keyifli ve öğretici idi. Bittiğinde üzüldüm, keşke daha uzun olsaydı. Manguel'in başka bir kitabını ve Borges'in bir eserini kesinlikle okumalıyım. Kitap bitince alıntı için koyduğum işaretlere bir baktım, neredeyse kitabın yarısı.

Borges en küçük yaşlarından beri bir yazar olacağını biliyordu ve bu meslek bir aile mitolojisinin bir parçası olarak kabullenilmişti.

Sonradan, onunla evine doğru yürürken, kendileri de yazınsal birer karakter olan şehirlerden söz ediyor: Troya, Kartaca, Londra, Berlin.

Oturma odasındaki iki alçak rafta Stevenson, Chesterton, Henry James ve Kipling'in yapıtları duruyordu. Kipling'in başka şair ve yazarların yapıtlarına gereksinim duymadığı, kendi yazdıklarının ona yettiği sonucunu çıkarmıştı Borges.

"Arjantinli Katoliklerin tam tersiyim," demişti bana. " Onlar inanır ama ilgilenmez; ben ilgilenirim ama inanmam."

(Alberto Manguel, Borges'in Evinde, Çev.: Cem Akaş, Fotoğraflar: Sara Facio, YKY, Mart, 2018 (3. Baskı), Anlatı, 64 s.

Özgün Onat


31.05.2018 16:02:00