Kırlangıç Çığlığı'nı sadece bir polisiye roman olarak değil, toplumumuzun bir eleştirisi olarak okumak da mümkün. Çünkü Ahmet Ümit, çocuk tacizcilerinin işledikleri kötülüklerin bedelini ödetmek ve adaleti uygulamak adına cinayetler işleyen bir seri katil
Vicdanını yitirmiş bir dünyadan başka nedir ki cehennem?
Hepimizin bildiği, ama kimsenin konuşmadığı, insanlığımızdan utandığımız, çocuk tacizleri, pedofili, mülteci sorunları gibi meselelere değinmiş Ahmet Ümit Kırlangıç Çığlığı'nda.
Kırlangıç Çığlığı'nı sadece bir polisiye roman olarak değil, toplumumuzun bir eleştirisi olarak okumak da mümkün. Çünkü Ahmet Ümit, çocuk tacizcilerinin işledikleri kötülüklerin bedelini ödetmek ve adaleti uygulamak adına cinayetler işleyen bir seri katil üzerinden kurmuş hikâyeyi kitabında.
Romanda, seri katilin ağzından şu satırları okuyoruz:
?Karanlığın her aşamasından geçtim, akan kanın sesini duydum, ölümün serinliğini damarlarımda hissettim. Geçmişin kamburunu çoktan söküp attım sırtımdan. İnsanın insanı öldürdüğü o ilk ânı gördüm, katilin zafer haykırışını, kurbanın korku çığlığını işittim. Her an uyanmaya hazır o muhteşem dürtüyü bastırmak, insanlığın en masum haline, en saf doğasına dönmemek için yıllarca ihanet ettim kendime. Kendimle birlikte bütün dünyayı da kandırdım. Neredeyse başaracaktım ama bırakmadılar, benim adıma onlar öldürmeye başladılar. İşte bu yüzden geri döndüm.?
Artık bir klasik olan Başkomiser Nevzat-Ali-Zeynep üçlemesi ile çok sürükleyici bir roman Kırlangıç Çığlığı.
Tavsiye ediyorum, bir solukta okuyacaksınız.
(Ahmet Ümit, Kırlangıç Çığlığı, Everest Yayınları 2018, Roman, 400 s.)
Jale Bozcaarmutlu
